21. yüzyılın şekillenmekte
olduğunu sık sık dile getiriyorum. Yaşanan savaşlar aslında siyasi ve ekonomik.
Herkes safını belirliyor, ittifaklar oturuncaya kadar da sürecek gibi. ‘Bir Kuşak Bir Yol’,
(OBOR) ‘Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ (BRI), ‘Kuşak ve Yol’ (B&R) olarak sloganlaşan
‘İpek Yolu Projesi’,
yüzyıla imza atacak, devasa bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Şimdilik 65 ülkeyi ve dünya nüfusunun %70’ini ilgilendiriyor, 21 Trilyon $ ticaret hacmi sunuyor (Küresel GSMH’nın %28’i). Bir ucu Çin’in Khorgos kenti, diğer ucu Londra olan proje ile 35 günlük deniz yolculuğunu 18 güne indirmek, güzergâhtaki hammaddeyi Çin’e taşımak, üretileni aynı yoldan geriye satmak hedef alınıyor. Proje sorumlusu Çin, (GSMH: 11,5 Trilyon $, ticaret fazlası 48,5 Milyar $). ‘İpek Yolu’nun Tesis proje sayısı 900, proje bedeli 900 Milyar $. Yol, köprü, tünel, bağlantı yolları için 2030 yılına kadar planlanan ödenek 26 Trilyon $. Çin, yol ve tesisler için iki ayrı banka kurmuş durumda. (Kaynak: Time, 23 09 2017)
yüzyıla imza atacak, devasa bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Şimdilik 65 ülkeyi ve dünya nüfusunun %70’ini ilgilendiriyor, 21 Trilyon $ ticaret hacmi sunuyor (Küresel GSMH’nın %28’i). Bir ucu Çin’in Khorgos kenti, diğer ucu Londra olan proje ile 35 günlük deniz yolculuğunu 18 güne indirmek, güzergâhtaki hammaddeyi Çin’e taşımak, üretileni aynı yoldan geriye satmak hedef alınıyor. Proje sorumlusu Çin, (GSMH: 11,5 Trilyon $, ticaret fazlası 48,5 Milyar $). ‘İpek Yolu’nun Tesis proje sayısı 900, proje bedeli 900 Milyar $. Yol, köprü, tünel, bağlantı yolları için 2030 yılına kadar planlanan ödenek 26 Trilyon $. Çin, yol ve tesisler için iki ayrı banka kurmuş durumda. (Kaynak: Time, 23 09 2017)
İpek Yolu güzergâhının şimdilik;
Çin, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, güneyde İran, Irak, Suriye, Türkiye,
kuzeyde ayrıca Hazar Denizi, Azerbaycan, Gürcistan, Moskova, Türkiye, Avrupa
üzerinden Hollanda ve Londra ve İtalya’ya kara ve demiryolu ulaşımını, İtalya,
Süveyş Kanalı, Kenya, Sri Lanka, Hindistan, Malezya, Endonezya ve Çin’e denizyolu
ulaşımını içeriyor. Ancak başka kaynaklar başka güzergâh ve maliyet te verebilmekteler.
İpek Yolu Projesinin
birçok fakir devlete umut olduğu kesin, batılının düzeninde hammadde ve ara
mamul satamayan birçok devlet, Doğulu Çin’in düzeninde satacak olması, batı
baskısından çıkacak olması, Endonezya köylerinin ışığa kavuşacak olması, en
azından bu umudun taşınması ülkeleri heyecanlandırıyor olmalı. Çin, ekonomik ve
Askeri gücü ile batının fakir ülkeleri duymazlığını fırsata çevirmek ister gibi.
‘ABD’nin Paris İklim Konferansındaki duyarsızlığı gözleri Çin’e çevirdi’ deniyor…
Atasözü yine devrede,
‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’. Geçmişin fotoğrafı, şimdinin kavgası
ile birleşiyor, geleceğin habercisi oluyor. Peki, ‘İpek Yolu’ neyin nesi
oluyor? Daha büyük bir projenin altyapısı oluyor. Bu büyük proje ne oluyor? Gelecekte
dünyanın dokuz ekonomik bölgeye ayrılması konuşuluyor. Bu bölgelerin şimdilik;
Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Güney Asya, Orta Asya,
Güneydoğu Asya, Uzakdoğu Asya olması planlanıyor. (Kaynak: Dünya Hidrojen
Enerjisi Konseyi 2017 Bildirgesi.) Her ekonomik Bölgeye bir lider ülke
gerekiyor, bölgede ticaret, finans ve güvenlik bunlardan sorulacak oluyor.
Tasarı böyle, bu pilav daha çok su çeker…
İpek Yolu Projesinde
kim Ekonomik Bölge Lideri ise dağıtım noktası o olacak, güç onda olacak, yani
‘Bölgenin Ağası’ diğerleri ‘maraba’ olacak. Finans, ticaret ve güvenlik onun
kontrolünde olacak, onunla geçinen ihya olacak, geçinmeyen geri kalacak.
Türkiye altyapısı ile Ortadoğu’da lider durumda. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu,
peş peşe yapılan devasa köprüler, tüneller, 3. Hava Limanı, hızlı trenler, tüp
geçitler, THY’nin rekora koşması, nükleer santraller de hazırlığın işareti olsa
gerek…
Bütün bunlar;
Rusya-İran-Türkiye ekseninden niye rahatsız olunduğunu, Suud’un Salman’ı ile
BAE’nin Zaid’inin niye Türkiye aleyhinde ter döktüğünü, Arap’la İsrail’in durup
dururken niye akraba çıktıklarını, Akdeniz enerji havzasında niye kapışma
olduğunu, AB’nin niye önce ukala, şimdi sus pus olduğunu, ABD’nin niye saçmaladığını
ve Suriye’de niye savaş olduğunu bana göre anlatıyor. Düzen onların aleyhine
gelişiyor. Mesele karın ağrısı…
ABD’nin gücü soluyor, Ortadoğu
kontrolünden çıkıyor. AB yatırım yapamıyor, ne alanı, ne projesi, ne sömürgesi
ne de nüfusu kalıyor. Bu sefer mal batıdan doğuya kayıyor, tatlı sömürü günleri
geride kalıyor, sıradanlık hissi zor geliyor…
Teknoloji
görülmemiş bir ivme kazanıyor, inanılmaz robotlar yapılıyor. Bitcoin denen bir
para birimi icat oluyor, denilen o ki, dünya para birimi oluyor. Araplar Petrol
ve gaz bekçisi oluyor, vana kimdeyse güç onda kalıyor. Bilek güreşi bunun için
yapılıyor, ağalar öne çıkıyor maraba yerini buluyor. Ne mi oluyor? Ne olacak, Dünya
yeniden kuruluyor… Nisan 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder