![]() |
Block Chain |
Yeni Dünya’nın ana temasının ‘kontrol’ olduğunu yaygınlaşan
kameralar açıklıyor. Üstün akıl her şeyi görmek ve bilmek istiyor ve yapıyor
da. Aslında İki kutuplu dönemde de kontrol vardı, yöntemi silah ve korku idi. Hiç bir şey gösterildiği gibi değil. Mesela geçenlerde okuduğum yabancı bir yazı, uluslararası hukukla ilgili olarak
“Milletlerin kendi kaderini belirleme hakkı” diye bir şeyden bahsediyordu. İşte
süslü yalanlardan biri de budur, çünkü dünya asla böyle bir yer olmadı...
Bu
söylem bile bir zihin kontrolüdür. Kontrolden kasıt insanın sadece ne yaptığını
görmek değil, aynı zamanda nasıl algılayacağını, nasıl düşüneceğini, ne
yapacağını ve nasıl yapacağını ona benimsetmektir. Bunun için bazı araçlara
ihtiyaç vardır. Bunlar; din, bilgi, enerji, teknoloji-silah ve para olarak
sıralanabilir…
Din: İslam,
Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm ve diğerleri yazılı veya öğrenilmiş bilgilerle
ve inançla yol alır. Hepsiyle ilgili olarak önceden belirlenmiş bu inanç ve
kurallar sistematiği üzerinde oynanarak insanların algısı değiştirilebilir.
Mesela, bazı Hristiyan Arapların Mısır İslam İlahiyat Fakültesi diploması ve ana
dili Arapçayı kullanarak Asya ülkelerinde inanç algısı bozduklarını okudum. Bu
açıdan inanç bazıları için bir kontrol mekanizmasıdır, çünkü bu yöntemle siz
sadece kök değerleri değiştiriyorsunuz hedef kitle gerisini kendisi hallederek
sizin istediğiniz noktaya geliyor, hem de “bir bilen” edasıyla…
Bilgi: Bilgi olmadan ne
düşünebilirsiniz, ne anlayabilirsiniz, ne de yorum yapabilirsiniz, sadece nefes
alırsınız. Bilgi kargaşası olduğunda ise durum muhakemesi yapamazsınız, karar
veremezsiniz ve bunu yapabilen bir avuç topluluğun izinde hareket etmek zorunda
kalırsınız, bu da sizi köleleştirir. Her konunun şüpheli olduğu bir ortamda
(günümüz) işe yarar bilgi kimdeyse patron o olacaktır, yani bilgi kontrol
sağlayacaktır…
Enerji: Enerji uzun bir
konu buraya sığmaz ama sloganlaştırırsak sonuç şu: Enerjiniz yoksa başka bir
şeye sahip olmaya da gerek yok dükkânı kapatıp, “Ört ki ölem” deyiverin gitsin.
…
Teknoloji-Silah: Silah otorite
sağlamanın bir yoludur. Mesela, II. Dünya Harbi, Başkan Roosevelt aniden
makamında hastalanıp (!) ölünce, (Nisan 1945) seçilmeden Başkan olan Truman
emriyle atılan nükleer silahla durdurulmuştu (Ağustos 1945). Ardından BM
kuruldu (Ekim 1945) herkes tıpış tıpış üye oldu. Tüm ülkeler korkudan ABD’nin
güdümüne girdiler. Bu kolay itaat şekli, korku salan atom bombasının
sonuçlarından biridir. Günümüzde ise, silahlar bambaşka, mesela Corona bir
virüsten çok silah gibi iş görüyor. Öldürmediği halde tüm elektronik sistemleri
(Uçak, gemi, otomobil, bilgisayarlar dâhil) bir anda felç eden EMP (Electro-Magnetic Pulse) silahının ise aslında icat edildiği ama saklandığını
yazanlar var. Bu teknolojinin bir ülkeye nasıl bir güç kazandıracağını ve ona
sahip olmak için ülkelerin neler verebileceğini bir düşünün. İşte asıl kontrol
bu teknolojiyi elde tutmak ve elini öpene vermektir, hizaya gelmeyen ülke
kalamaz…
Para: Para altının vekili
olarak tarih boyunca en çok peşinde koşulan nesne olmuştur. Özellikle
kapitalizm parayı her şeyin önüne koymuş, uğrunda etik değerleri yok etmiş, savaşlar
çıkmış, örgütler ve devletler kurmuş / yıkmış, hayatlar sönmüş, peşinde acımasız
ve ölümcül bir yarış yapılmıştır. Bu onun insan yaşamındaki gücünü gösterir, o
olmadan ne hayat, ne ticaret, ne de ekonomi döner. Öyleyse parayı kontrol eden
her şeyi kontrol eder, çünkü yaşamak için herkes ona muhtaçtır. Temmuz 1944
Bretton Woods Antlaşması ile dünya para birimi dolar olmuştu ve 1 ons (31,10
Gr.) altın 35$’a bağlanmıştı, (Şimdi 1.600$) Ülkeler dolar rezervi oluşturmak
için tonlarca altın vermişlerdi. Bu sayede kimse ABD’nin sözünden çıkamadı.
Tıpkı verdiğiniz emanet altının başına bir şey gelmesin diye borçlunuz ile iyi
geçinmeniz ya da ölmemesi için dua etmeniz gibi bir durum. Bu da Atom Bombası korkusunun
sonuçlarından biri idi…
Önümüzdeki
dönem ise Dijital Çağ - 4. Sanayi Devrimi. Artık paranın dijital olacağını (Block
Chain), bilgisayarlar tarafından sanal olarak maliyetsiz üretileceğini,
saklanamayacağını, her kuruşunun takip edileceğini, üstün aklın dilediğine
dilediği kadar verip, dilediğini züğürt bırakacağını, ceza olsun diye bir tuşla
tüm paranızı silebileceğini kavrarsak, Yeni Dünyada esas kontrolün nasıl
sağlanacağını anlamış oluruz. İş ki insanları dijital paraya yönlendirmek. Yakında
“Kâğıt para Corona yayıyormuş” diye bir yaygara çıkarsa hiç şaşırmam…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder