G-20
Zirvesi
Son yıllarda adı sıkça duyulan G-20 adında uluslararası bir
toplantı yapılıyor. 1999 yılında başlayan, 2008 krizinden itibaren Devlet
Başkanları tarafından temsil edilen bu toplantıların onuncusu, olağanüstü
güvenlik önlemleri ile 2015’te Antalya’da gerçekleşmişti. Türkiye’nin de aktif
rol oynaması nedeniyle biraz araştırınca şu bilgilere ulaştım…
Gelişmiş ve gelişmekte olan 19 Ülke ile AB’den oluşan G-20’nin
en son toplantısı 28-29 Haziran 2019 tarihleri arasında Japonya’da düzenlendi. 1999’da
Washington’da kurulan bu grup önceleri Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları
düzeyinde toplanırken, 2008’den itibaren Devlet Başkanları seviyesinde
toplanmaktadır. Grubun üye ülkeleri; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya,
Japonya, Kanada, Rusya, Avustralya, Çin, Hindistan, Brezilya, Arjantin, Suudi
Arabistan, Meksika, Endonezya, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye ve AB’dir.
Dünya ekonomisinin %80’ini dünya ticaretinin ise %90’ını oluşturmaktaymış.
Bünyesinde B-20 (İşadamları-20), C-20 (Sivil Toplum Örgütleri-20), T-20
(Düşünce Kuruluşları-20), L-20 (Çalışma Örgütleri-20) gibi alt çalıştayları
bulunmaktadır…
Bu oluşum ilk olarak Sovyetler Birliği (SSCB)’nin ekonomik
gücünün olumsuz etkisine karşı çözüm bulmak maksadıyla 1975’te ABD, İngiltere,
Fransa, İtalya, Batı Almanya ve Japonya tarafından G-6 olarak kurulmuş, 1976’da
Kanada’nın katılımıyla G-7 adını almış, 1981’de Avrupa Komisyonu’nu dâhil
etmiş. O zaman dünya ekonomisinin %50’sine karşılık gelmiş. 1998’de Sovyet
dağılır dağılmaz, bakiyesi Rusya Federasyonu’nun katılımıyla adı G-8 olmuş. 2014
yılında Rusya Kırım’ı ilhak edince G-8 üyeliği askıya alınmış, 2017 yılında ise
kendi isteğiyle daimi olarak üyelikten çekilmiş ve tekrar G-7 olmuş…
Dünyaya yeni bir anlayış ve yön vermeyi hedeflediği
anlaşılan ve hem siyasi hem de ekonomik kararlara imza atan bu grup haziran
ayının sonunda Japonya’da 2019 yılı toplantısını yaptı. Sonuç bildirgesinde şu
ifadelere yer verildi:
“Önceki yönetimlerin
çalışmaları üzerine, eşitsizlikleri işaret ederek erdemli bir büyüme döngüsü
oluşturmak ve bireylerin tüm potansiyellerini kullanabileceği bir toplumu
gerçekleştirmek amacı için çabalayacağız”… “Demografik
değişimler de dâhil olmak üzere bugünün ve yarının ekonomik sosyal ve çevresel
sorunları ile mücadele edebilecek ve aynı zamanda sunulan fırsatları
yakalayabilecek yeterliliğe sahip bir toplum oluşturmakta kararlıyız. 2030
Sürdürülebilir Kalkınma vizyonu kapsamında kalkınmayı ilerletmek, kapsayıcı ve
sürdürülebilir bir dünyaya giden yolun inşasını yapmak amacı ile diğer küresel
zorlukları ele almak konusundaki çabalarımıza devam edeceğiz”…
Sonuç bildirgesindeki “2030 Vizyonu” ifadesine bakılırsa “Dünya
toplum düzeni ile ekonomisi yeniden yazılıyor” diyebiliriz…
1999’dan beri adı pek te duyulmazken şimdi birden bire
parlaması dikkat çekici…
AB zaten katılıyorken, Almanya, Fransa ve İtalya’nın ayrıca
katılması ilginç duruyor. “Acaba bu üç ülke de İngiltere gibi tabanları
yağlamak üzere mi?” sorusu akla geliyor…
Tayvan, İsviçre, Norveç, İran ve Venezüella gibi ekonomisi
büyük başka ülkelerin dışarda kalmasının nedenini okumak zor. “Acaba gelecek
için gözden mi çıkarıldılar?” sorusu aklı tırmalıyor…
Devlet /
Hükumet Başkanlarınca temsil edilmesi, B-20, C-20, T-20, L-20 gibi alt
birimlerinin olması gelecekte BM (Birleşmiş Milletler)’in pabucunu dama atmaya
aday olduğunu akla getiriyor… Bir bakıma bu grubun yeni dünyanın kitabını
yazdığı anlaşılıyor…H. Ali YILDIRIM:07.07.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder