Yeniden Asya Açılımı
Bayramdan hemen önce 05 Ağustos 2019 tarihinde Dışişleri
Bakanı ani bir açıklama yaparak “Yeniden
Asya Açılımı” nı ilan etti. Tam Pençe harekâtı devam ederken ve Fırat’ın
doğusuna yeni bir harekât planlanırken ve Rusya’dan sonra Türkmenistan’da da göstericiler
sokağa dökülmüşken… Bu arada yaptığım kısa bir tarama ile yabancı yazılarda: “FETÖ ve DAEŞ “Yeşil Kuşak” Projesini
canlandırmak için Afganistan’da konuşlanmış.” bilgisini okuyorum…
Yeşil Kuşak nedir? Asya neden karışıyor? Afganistan neden
önemli? Niye Asya’ya açılıyoruz?
ABD 1980’lerin başında, “Sovyetleri Müslüman Türkler ile durdurmak” fikriyle yola çıkıp “Türk-İslam Sentezi” ni ortaya koymuş ve
buna bağlı olarak “Yeşil Kuşak”
projesini üretmiş. Bu proje ile Türkiye’nin kültürel ve etnik gücünü kullanıp “Beş Türk Cumhuriyetini Amerikan yanlısı
yapmak” istemiş. Projenin dini, duygusal ve kültürel kısmı da FETO’ye verilmiş.
Plana göre bu şekilde o zamanki Sovyetler içerden fethedilecek ve çözülmesi
sağlanacaktı. Batı ise bu sayede rahat edecekti. Yeşil Kuşak kısaca böyle... Şimdi ise aynı planla mümkünse Rusya’yı
kuşatmayı düşünebilir, bu da Rusya’yı kaygılandırmıştır. Sonradan öğrendiğimize göre işin içinde bir
de “Ilımlı İslam Projesi” varmış.
Kulağa hoş gelse de “Müslümanlığın FETÖ
aracılığı ile Batı tarafından yönetilmesi” anlamına geldiği basında defalarca
tartışıldı ve yorumlandı. Devlet aklı bunun için tedbir almıştır, alıyordur. Hatırlarsak
Ocak 2009’da “One minute” krizi olmuştu.
Bu krizle birlikte “Büyük Ortadoğu
Projesi (BOP)” nin çöktüğü yabancı yazılar arasında yer alıyor. Tesadüf
müdür, bilinmez ama Türkiye’nin karşı hamlesi gibi duruyor, çünkü aynı yıl (Ekim
2009) Türkiye liderliğinde “Türk Dili
Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi” (Türk Konseyi) kuruluyor, Dış Türklerle
saflar sıklaştırılıyor…
Günümüze gelirsek, Rusya ve Türkmenistan’da çıkan kargaşanın
Soros tarzı bir dış müdahale olduğu apaçık ortada. Rusya, Türkmenistan, Keşmir,
Uygur Özerk Bölgesi ile Hong Kong ve Tayvan’ı da kaşıyorlar. Bunların arkasında
ABD, Britanya, Kanada ve Avustralya olduğu bir kısım yabancı yazarlarca ifade
ediliyor. Bu güzergâhta art arda çıkarılan kargaşalarla hem Rusya hem de Çin
rahatsız edilmiş oluyor. Çünkü Rusya destekli Çin’in İpek Yolu projesi bu
bölgelerin hepsini ilgilendiriyor (Toplam 65 ülke). Asya Türk Yurdu da bu
yüzden ABD’nin hedef tahtasına oturuyor. ABD’nin bölgeyi FETÖ ve DAEŞ aracılığı
ile Afganistan üzerinden kontrol etmek istediği iddiası mantıklıdır. Çünkü Afganistan’ın
kuzeyi Türk Cumhuriyetlerinin dördüne ve Uygur Özerk Bölgesine komşudur ve
geçiş güzergâhlarını kontrol eder. Bu bize Afganistan’ın 2001 yılında işgal
edilme sebeplerinin bir kısmını açıklıyor. Doğunun şeması böyle okunuyor…
Hal
böyleyken, Türkiye ilan ettiği “Yeniden
Asya Açılımı” ile bir bakıma Asya’da dönen dolapların farkında olduğunu ve sahayı
boş bırakmayacağını duyuruyor. Bir taraftan da bunu bir koz yaparak Suriye
Politikasında elini güçlendiriyor. Duyurudaki “Yeniden” ifadesi ise eskisinin hükümsüz olduğuna işaret ediyor. Kısaca
Türk Yurtlarının karışması Rusya’nın ve İpek Yolu’nun riske girmesi demektir. Diğer
yandan, Türklerin güçlü kültürel ve etnik bağları ise Asya’daki yumuşak
gücümüzdür. ABD tarafından Kuşatılmak istemeyen Rusya belli ki koruyarak
korunmak istiyor. Çünkü Asya Türkleri’ni bizden çok daha iyi tanıyor. Çünkü
Asya Türkleri asırlardır ya onlara komşu olmuşlar ya da onlarla birlikte yaşamışlar,
halen de yaşıyorlar. Görünen o ki devran tersine dönüyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder