![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6mVXFiKrl-b8rH8i6G7RL1hR8Fxl2B_-9co3YmNeGcke_FExia8ShAiOey_UweKJZ8qm7sVs6hb37lMBqa8M7CG4CErzesVgeB627hjMUDGvyjrWKy1uXIsVrtm7-H7wlzhbQb2Hkjmg/s200/Avrasya+Treni.jpg)
Dünyada
olanların tesadüf değil yüz yıllık birer plan olduğunu görmek gerekiyor. Dünya 1918’e
kadar çok kutuplu idi ve biz onlardan biri idik. Kapitalizmi ve komünizmi icat
eden güç 1945’ten itibaren dünyaya iki kutup olarak yön verdi, bu bir kurgu idi
ve gerçekleşti. Biz de bu iki kutuplu düzende ABD tarafında yer aldık. Bu
dönemde, Sovyet böyle yaptı, ABD bunu diyor, öyleyse şunu yapalım gibi kolay
bir kavrama şeklimiz vardı. 1991’de aynı güç Sovyetler Birliğini yıktı, dünya
tek kutuplu oldu ama işe yaramadı. Şimdi sıra kapitalizme geldi, sancının
sebebi buna olan dirençtir…
Güç batıdan
doğuya kayıyor, iki kutuplu dönemde fakirlikten kırılan Çin şimdi paraya
boğuluyor. Türkiye bu tahterevallinin tam ortasında parmağını oynatsa denge
değişiyor. Süper güç (!) dünyada 180 ÜS’te yaklaşık 150 bin asker besliyor, 10
Uçak Gemisi Filosu ile dünyada devriye gezerek her gün 2,5 Milyon Dolar
harcıyor, savunma gideri 800 Milyar Dolar, ne var ki, 21. Yüzyılda kazandığı
tek bir zafer yok. Kendi kurduğu Daeş’i 8 yılda yenmişmiş, zafere bak! Bir de
Suud Sarayında sessiz darbe ve haraç kesme işi. Binlerce sayfa gizli istihbarat
belgesinin Wikileaks’te açık edilebilmesi onun da üzerinde güç olduğunu
gösteriyor. Dolar ile petrolün boşanması da an meselesi, bu onun çöküşü
demektir. Büyük Roma’nın kaderine yüz tutmuş gözüküyor. İsrail yolsuzlukla
çalkalanıyor, lobi adı altında ABD bürokrasisini rüşvete alıştırmakla suçlanabiliyor.
Avrupa Birliğinin iflas ettiğini Soros duyuruyor, İngiltere AB’den kaçıyor,
sırada Yunanistan ve Hollanda hazır bekliyor. Rusya gelişmelerden memnun, elini
ovuşturuyor. Biz bu olanları iki kutuplu dünya bakışıyla anlayamıyoruz. Anlamak
için Einstein’a kulak vermemiz gerekiyor: ‘Bir problemi çözebilmek için, problem
oluşurken sahip olduğunuz akıl düzeyinden çıkıp başka bir akıl düzeyine geçmek
zorundasınız’ diyor…
20. Yüzyıl
düzeni bitti anlamadığımız budur, çünkü olaylara hala iki kutuplu dünya gözüyle
bakıyoruz. Şimdiki çağın anahtar kelimesi ‘kontrol’dür. Dikkat edersek dünyada
olan hiçbir şey net değil, her konu soru işaretleri ile dolu çünkü şüphe
kontrol sağlar. Çok sık olarak moda tabirle sahte bayrak (sahte eylem)
durumuyla karşılaşıyoruz. Bunun en belirgin örneği Suriye’dir, bilinmeyeni çok
fazla. Suriye’de de Hazar-İran-Irak-Suriye-Akdeniz Demiryolu hattı için
savaşıldığı belli ama dile gelmiyor. Mesele bu hattı kimin kontrol edeceği,
Eski Dünya mı Yeni Dünya mı?
Kimi
kaynaklara göre birçok icat yapıldı ve henüz insanlığa duyurulmuyor. Bunlardan
biri de LENR (soğuk füzyon) yani nükleer enerjinin araçlarda kullanılan hali.
Neden şimdi açıklanmıyor, petrol piyasası bozulur diye mi? Bir diğeri enerji
silahları kullanarak iklim değişikliği yapılması, mesela İran İsrail’i bununla
suçlamıştı. Bir diğeri 2030’da petrol kullanımı kısıtlanacak olması söylemi. Bazı
Avrupalı yetkililer ülkesinin 2030 hedeflerinden bahsediyor. 2030 yılı adından
çok konuşturuyor ve bir dönüm noktası olacağa benziyor, o yıl ani yeniliklerle
karşılaşma ihtimalimiz çok yüksek…
Alman Dergisi ‘Der Spiegel’ 18 Ekimde başlık atmış: ‘Rusya, Türkiye ve
Suriye kazandı Batı ve YPG kaybetti, Batı gidiyor, Avrasya geliyor’ diyor.
Arkasından Avrupa’nın Daeş tehlikesinden bahsediyor. İlginç olan da aynı
tarihlerde Çin’den çıkıp 6 Kasımda Ankara’ya ulaşan Çin’in İpek Yolu Trenidir. Tarihe
bakılırsa ‘Der Spiegel’ ‘Avrasya geliyor’ derken bu treni esas almış. Bu tren Ekim
ortasında Çin’den çıkıyor, Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye’den
geçip Marmaray üzerinden Avrupa’ya geçiyor. Yeni Dünyanın ilk Avrasya Ticari
seferini yapıyor ve bir başlangıcı ilan ediyor: Eski Dünya bitiyor, Yeni Dünya
başlıyor ve bizler tarihe tanıklık
ediyoruz. Arkasından
gelecek olan ise Dijital paradır,
kontrolün ağababası, çağın en büyük silahı. Buna en çok süper güç üzülecek,
çünkü sihirli yeşil kâğıt ($) artık işe yaramayacak… Atasözü: ‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder