Yukarıdaki
başlık çok tanınmış bir şarkıcının yanılmıyorsam 2000 yılında yayımlanan
albümündeki bir şarkısından alıntıdır. (Tarih yanılgısı varsa özür). Tarihe
dikkat 21. Yüzyılın tam başlangıcı. İlk bakışta laf olsun diye yazılmış bir
dize gibi gözükebilir ama bence hiç te öyle değil. Bu sözlerin 21. Yüzyılın
hemen başında kullanılması da tesadüf olamaz. Bu yüzyıl ile birlikte “Küresel
Yaşam”a girdiğimizi anlatıyor. "Life" İngilizce ‘de "yaşam"
demek. Mesajı aldık, küresel Yaşamda birkaç yabancı kelime bilmemiz gerekir…
Şarkı
Küresel bir yaşamı hafızalara yani bilinçaltına işliyor. Evet, bir büyük
küresel rüzgâr esiyor. Buna kimsenin "Dur" deme gücü yok. Bu projenin
dışında kalma şansınız sıfır. Çünkü gelen akım ABD gibi süper güçleri bile çok
çok aşıyor. Çoğu zaman neyin içinde olduğumuzu bile anlamakta zorlanabiliyoruz.
Gelen sistemin açık bir kural kitabı yok, her şey üstü örtülü ve kodlanmış.
Durumu okumak için Kızılderili'nin doğayı koklaması gibi davranmak
gerekiyor. Bu yüzyıla "Dijital Medeniyet" te deniyor.
"Yapay Zekâ" bu medeniyetin ana teması. Yani gelişmiş bilgisayarların
‘Küresel Yaşam’ı yönetmesi anlamına geliyor. Bitcoin, Dijital Medeniyetin
Dijital Para birimi. Yani Doların yerini alacak olan paradan bahsediyoruz.
Belki adı ileride değişir. Eski düzen savunucuları tarafından şimdilik saf dışı
bırakıldı…
Görebildiğimiz
kadarıyla “Küresel Life”ın işaretleri: Artan uluslararası arkadaşlık, iş ve
evlilikler, dünyanın öbür ucu ile bedava telefon görüşmeleri, "Emoji"
denen şekillerle ortak dil ve duygu oluşturulması, vize koşullarının sürekli
yumuşaması, dijital paranın çıkması, uluslararası ticaretin artması,
uluslararası gayrimenkul satışlarının artması, havayolu ücretlerinin
düşürülerek uluslararası kaynaşmanın teşvik edilmesi, uluslararası hızlı tren
ile mesafelerin kısalması, İpek yolu ile uluslararası ticarete küresel bir
format verilmesi, kurulmakta olan yüzlerce Serbest Bölge ile dünyanın tek elden
yönetilen bir pazar haline getirilmesi, dünyanın her yerinde AVM’lerin inşa
edilerek içinde aynı tip ürünlerin pazarlanması, yiyeceklerin bile küresel
olması, küresel markaların iç piyasanızda dolaşmasını engelleyemez olmanız, bir
kavramın önüne "Uluslararası" yazdığınızda değerinin 10'a katlaması,
ABD'de para gücünün siyasi gücün önüne geçmiş olması, aynı para gücünün
Sovyetler Birliği gibi bir imparatorluğu yıkabilmesi, kuşaklar arası anlayış
farkının derinleşmesi vs bir yığın örnek sıralanabilir...
Görüldüğü
kadarıyla Türkiye Avrasya ve Ortadoğu’nun cazibe merkezi haline geliyor.
İstanbul’a dev bir finans merkezi inşa ediliyor. Herhalde bu sadece Türkiye’ye hizmet
etmeyecektir, Bölgenin Finans merkezi olduğu kesin. Bu aynı zamanda İstanbul’un
“Bölge Ticaret Merkezi” olacağı anlamına da gelir. Bölge’den kasıt Avrasya ve
Ortadoğu. Şehir Hastanelerini, Hızlı Trenleri, Ucuz uçak biletlerini ve
Türkiye'deki ticaret imkânlarını, Savunma Sanayii yatırımlarını Avrasya ve
Ortadoğu açısından bir düşünün. Sınır engeli her geçen gün azalıyor. Bölge
ekonomik liderliği diye bir kavram türetilecek. Bölge Lideri olacaksanız,
Finans, Ticaret, Lojistik ve Güvenlik sizden sorulacaktır. Bunun için de
büyümeniz ve büyük olmanız gerecektir. Her yer eskiye göre daha yakın. Siz
Kayseri’den Ankara’ya ulaşmadan Katar’daki İstanbul’a iniyor. Sizce de dünya
küçülmemiş mi?...
Dünyanın
büyük kavgasının ana konusunun “Yeni Dünya Düzeni” olduğu bence görülüyor. Esen
rüzgâr çok güçlü, ABD’yi bile saçmalatıyor. Bu kavga ülkelerin iç
politik çekişmelerine de yansıyor. Tüm bunlar Yeni Dünya’nın ayak seslerine
benziyor…
H. Ali YILDIRIM, 20.08.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder