Geriye doğru baktığımızda, 1914 I. Dünya
Savaşına kadar Osmanlı´nın dünyaya bir düzen getirdiğini görürüz. Osmanlı
1918´de yıkılınca, galip Britanya ve çevresi “Devlet kur, adam yerleştir ve sömür” düzenini
kurdular. Düzenin merkezi Hindistan idi. Bu düzenin kilit taşları küresel
ticaret kapıları idi. Bu kapılar, Cebel-i Tarık, Süveyş Kanalı, Bab-ül Mendep,
Hürmüz Boğazı, Ümit Burnu, Malaka Boğazı ve Türk Boğazlarıdır. ‘Kapıyı tutan
parsayı toplar´ dediler ve 100 yıl hâkimiyet kurdular, tüm kıtaları tıksıra
tıksıra sömürdüler…
1945 II. Dünya
Savaşının galibi ABD görünürde patron oldu. 1949´da Batı blokunu kurdu.
Sovyetler Birliği (SSCB) ise karşıt kutup olarak sahnelendi. O da 1955´te Doğu
Blokunu kurdu. Ülkeler iki kutuptan birine uydu oldular. Bu iki kutuplu sömürü
düzeni 1989´da SSCB yıkılıncaya kadar devam etti. Türkiye istemeyerek te olsa
karakol görevi üstlendi. SSCB´ye karşı Batı´nın doğu bekçisi oldu. Bu dönemde
ABD savunmayla uğraşırken Britanya sömürmeye, Avrupa zengin olmaya devam etti…
1989´da SSCB´nin
çöküşü ile NATO ve dünya liderliği ABD´ye kaldı. Ama ABD ile Britanya çekişmesi
başladı. Güç ondayken neden Britanya sömürsün idi! ABD´nin kozu silahtı! Ancak
dünya tek kutupla yaşamayı bilmiyordu. ABD İslami Terör balonunu uydurdu,
tutmadı. Ortadoğu savaş alanına döndü. 1991-2015 arasında Irak, Afganistan,
Irak, Mısır, Libya, Tunus, Suriye değişik formlarda işgale uğradı. Ama sonuç
yok! Kan ve gözyaşı hâkim oldu. ABD silahla sömürmeyi beceremedi! Kovboy sadece
yıktı ama yapamadı. 2003-2016 arasında ısrarla Türkiye´ye “Uydumuz ol,
Akdeniz´de pay isteme” dedilerse de kabul etmeyen Türkiye´ye karşı 2016´da
denenen işgal girişimi kadük oldu.
Bugün baktığımızda;
Britanya sessiz… ABD çok karışık, iç savaş haberleri çıkıyor. Bu kavganın
Katolik-Yahudi, Siyah-Beyaz çatışmasına gidebileceği söyleniyor. Avrupa güçsüz
ve mülteci krizinden korkuyor, ırkçı ve faşist akımlar güçleniyor, üç lidere
suikast girişimi haberleri duyuluyor. İsrail “Yahudi Devlet” olurken
Katoliklerle çatışma riski taşıyor. Çin ekonomik yayılmasına devam ediyor.
Rusya beklemede. İran yaptırımlar nedeniyle tedirgin. Türkiye - Rusya yakınlığı
devam ediyor…
Bu yüzyıl gizli bir
güç su yüzüne çıktı. Adı Finans (Para) Krallığı olabilir. Vatanı olmayan bu
gücün, Büyük Küresel Şirketlerin, Dünya Parasının, Dünya Basınının, Dünya
Bankasının ve Merkez Bankalarının sahibi olduğu yazılıyor. Geçmişte
Britanya´nın paraleli olurken, tüm devletlerde de paralel güç oluşturmuş ve
bugünkü “Küresel Oyunun” senaristi olmuşlar…
Küresel oyun,
“Dijital Medeniyetin kurulması, Petrol ve doların boşanması, ekonomik gücün
Batıdan Doğuya kayması” tezi üzerine kuruludur. Bu Silah Lobisini çileden
çıkarmaktadır. İpek Yolu omurga olacak şekilde başta söylediğim küresel ticaret
kapılarının el değiştirmesi de gerekiyor. Bu da güç mücadelesi demektir. Oyunun
merkezi Akdeniz´dir. Bu yüzden her şeyin ucu bize dokunuyor. Bu anlamda, Dünya
Finans Krallığı ile ABD Silah Lobisinin savaşı devam ediyor. Araçları; Darbe,
iç savaş, komplo, ırkçılık, saldırı, bombalama, suikast, cinayet, uçak düşürme,
ekonomik suikast, şantaj ve bombalı postalardır. ABD´de “Kim asıl-kim paralel”
kavgası var. Britanya bu güreşi kazananla işbirliği yaptığında daha belirgin
bir kutuplaşma görmüş olacağız. Bu arada bu küresel mücadelede borç batağındaki
ABD çökerse, Akdeniz´den çekilmek zorunda kalabilir, onun uydu devletleri de bu
girdaptan nasibini alır. Kovboy düşmeden önce mutlaka sağa sola ateş eder…
Hatırlarsak, 27 Ekim
2018´de Almanya, Fransa, Rusya ve Türkiye liderleri Boğazda kol kola poz
verdiler. ABD-Britanya eksik. Bu, Kraliçe´nin 2008´de Boğazda verdiği poza bir
cevap ise, resmin anlamı “Atlantikçiler Avrasya´ya karışmasın” olabilir. Buna
ittifak denemesi denilebilir mi? Mümkün! Avrupa Nato´su (PESCO) ve Arap Nato´su
(MESA) epeydir gündemde. Mümkün mü? Mümkün. Bu ikisinin arasına sıkışan
Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Suriye, Türkiye hattı da başka bir ittifak
konusu olup adına Cento denilebilir mi? Bu da mümkün, hatta gereklidir. ABD
kabuğuna çekilirse NATO´nun ne olacağı belli olmaz…H. Ali YILDIRIM, 12.11.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder